Ülke ekonomisi, yeni SSK yasası, ekonomideki spekülasyonlar, işlerdeki bozulma, sokaklardaki terör, Düzce’de öldürülen İtalyan gelin, hayat pahalılığı, benzin zammı ve en son da ampulcülerin Kamer Genç’i tartaklamaları vs vs..
Ülkenin gündemi o kadar sık değişiyor ki, bazı arkadaşlarım da takip edememekten ve bazılarını kaçırmaktan muzdarip olmuşlar.
Araba kullanırkan her zaman radyo dinlerim. Sürekli değişerek dinlediğim 3-4 radyo kanalım vardır. Kimisini haber aralarında iyi müzik yayınladıkları için, kimilerini de gündemi iyi takip ettikleri için dinlerim.
Sabahları Alem FM’de yayınlanan Nihat’la Curcuna programı var ki; yayınladıkları müzikler pek benim müzik zevkime uymasa da, programcısı ve ülke meselelerine yaklaşımı ile bu meseleleri “tiye” alışı nedeniyle dinliyorum.
Arabanın içinde katılarak güldüğüm zamanlar da sıklıkla oluyor. Bir de akşam iş dönüşü yayınlanan Nihat’la Sivrisinek var, o program da sabahkiyle aynı karakterde yapılıyor. Bu arada Alem FM’in frekansı 89.2 ve sabah 7 ila 9 arası akşamda 18-20 arası dinlemenizi öneririm.
Bu Nihat Bey ve arkadaşları; Başbakan, Maliye Bakanı, Cumhurbaşkanı’nın mahdumlarının “ticari” faaliyetleri ve özellikle de Maliye Bakanı’nın oğlunun yaptığı gıda maddeleri spekülasyonları ile öyle uğraşıyor ki. Hem eğleniyorsunuz hem de ülkenin yolsuzluk gündemini takip edebiliyorsunuz. Ve ilginçtir ki neredeyse programın tüm ülkeden sıkı takipçileri olduğu programa gelen mesajlardan anlaşılıyor.
Hükümet şakşakçılığı yapan medyaya inat, acaba başka bir ülkeden mi yayınlanıyor diye düşünmenize neden oluyor.
Uzunca zamadır programlarında ülkemizdeki benzinin pahalılığından ve “dünyanın en pahalı akaryakıtını” tükettiğimizde yakınıp duruyorlar. Hatta bir de akaryakıta, İstanbul’un Kültür 2010 yılındaki Kültür Başkenti olması nedeniyle ve bu meseleyle ilgili yapılacak harcamalara kaynak yaratmak bahanesiyle litre başına 1,5 ya da 2 kuruşluk bir ek zam -ne derseniz adı o olabilir- yapılacağını bas bas bağırıyorlar. Ve tüm Türk halkını, hem gerçek anlamda vergilerden kaynaklanan fahiş akaryakıt fiyatlarını ve bu “kültür“ vergisini protesto etmeye çağırıyorlar.
Bu arada İstanbul’un kültür başkentliğiyle ilgili mesele de ayrı bir mesele.. Bir “dükalık” kurulmuş ki akıllara ziyan.
Bu meseleyle ilgili de yazacağım zaten.. Önümüzdeki hafta pazartesi gününden itibaren yani 21 Nisan 2008’den itibaren her sabah saat 7:45’te araçlarında bulunan herkesi 1 dakika süreyle araçlarının kornasına basmaya davet ediyorlar. Ayrıca araçların antenlerine siyah kurdele de bağlanmasını tavsiye ediyorlar.
Normal şartlarda evden sabah 8 gibi çıkıyorum. Eşimi 8:20’deki Kadıköy-Bakırköy deniz otobüsü için vapur iskelesine bırakıp işime gidiyorum. Bu sabah eşim protestoya katılmak için evden 20 dakika erken çıkmayı önerdi. Yani 1 dakikalık bir protesto için iskelede 30 dakika beklemeye razı.. Eşim biraz protest karakterlidir anlayacağınız :=) Tabii ben de.. Yani; protestoya katılmak ve 1 dakikalığına kornaya basıp, sadece akaryakıt fiyatlarını değil; özellikle hükümeti protesto etmek için artık evden 20 dakika erken çıkacağız..
Geçen yıl benzer şekilde benzinin pahalılığı tüketici derneklerinin de desteğiyle protesto edilmişti ama çok da ses getirmemişti. Ben de kendi arabama yapıştırmak için bir grafik yapıp yapıştırmıştım. Bu sefer geçen yıl yaptığım grafiği “günün anlam ve önemine” uygun olarak değiştirdim ve daha organize bir şekilde adres defterimdeki adreslere gönderdim. Tabi Nihat Bey ve arkadaşlarına da gönderdim. Umarım kullanılır ve umarım bu seferki protesto ses getirir. Yaptığım grafiği burada görebiliyorsunuz zaten ancak kendi baskı makinenizde daha büyük ve kaliteli basabilmeniz için bu linke de PDF dosyasını yükledim. Dosyayı istediğiniz gibi dağıtabilir ve yayabilirsiniz.
Lütfen indirip, basın ve arabanıza yapıştırın. Siyah kurdeleyi de unutmayın.. Uyuyan koyunlar olmamak dileğiyle..
Kalem, kelam ve selamla..