Peru ve İnka uygarlığının ve lamaların; ilk kez çocukluğumda babamın Cumhuriyet Atlası’nın fotoğraflarına bakarken çok ilgimi çektiğini hatırlıyorum. Atlasta ve o yıllarda nereden bulduğumuzu şimdi hatırlayamadığım oyun kartlarımızda da fotoğrafı bulunan lamalar, çocukluktan çıkana kadar en favori ve sevdiğim hayvan olarak kalmıştı. Atlasta, Machu Pichu fotoğraflarının bulunduğu bölümü ise hiç gidemeyeceğim bir yer olarak hayal edip ayraçladığımı hatırlıyorum. Bir de Maya’larla ilgili bölümü.
Bu yıl başında gezenti bir arkadaşım Peru’ya gideceklerini söylediğinde, içten içe kıskanıp acaba fırsat bu mudur diye kendi kendime düşünmüştüm. Ve nihayet Birkaç gün ölçüp biçtikten sonra tur şirketine gidip tereddüt etmeden satın aldım. Pasaportlar tur şirketine gittikten bir süre sonra eşimin sağlık nedeniyle seyahati yapmasının riskli olabileceği ile ilgili belirsiz bir durum çıktı ortaya. Gidemeyeceğimiz için o kadar üzülmüşüm ki; eşim birkaç gün sonra “ben gelemezsem de sen gidersin” dediğinde ona çaktırmadan sevindim. Fakat aynı zamanda da acayip bir suçluluk duydum. Neyse ki sonradan eşimin de tehlikeli durumu ortadan kalkınca sırtımdan bir yük kalktı sanki. Böylece Peru maceramız başladı. Eşim tarafından ilk önce internetten Peru ile ilgili bilgiler özenle toplandı, notlar alındı. Sonra ilk kez okyanus ötesine uçacağımız için uçuş ve riskleriyle ilgili bilgiler ve önlemler sık uçan arkadaşlardan öğrenildi, internetten araştırıldı. Yapılması ve yapılmaması gerekenler öğrenildi derken gün geldi.