Geçtiğimiz yıllarda, Türk fotoğrafının isimsiz öncüsü ustalardan olan Şinasi Barutçu’dan geriye kalan küçük ama çok değerli arşiv baskılarından oluşan yaklaşık 400 fotoğrafı dijitalleştirdik ve restorasyonlarına başladık.
Nadir Ede Hocam, Şinasi Barutçu’nun oğlu Ergun Barutçu Bey ile birlikte varolan baskılı arşivi getirdiler. Önce taramaya uygun olanlar tarandı, uygun olmayanlar da röprodüksüyonları yapıldı. Yola çıkılırken ki amaç varolan arşivin gün ışığına çıkarılması, sergilenmesi ve kitaplaşması ve Şinasi Barutçu’nun hakettiği bilinirliğe ulaşmasıydı.
Proje sunumları yapıldı, Nadir Hocam’ın uğraşları ve koşuşturmaları neticesinde, bir kurum projeye destek olma sözü verdi. Proje için avans ödemeleri yapıldı ve işe başladık. Önce sergilenecek ve kitaba alınacak fotoğrafları seçtik. Seçilen 120 fotoğrafın restorasyonları tamamlandı, kitabın mizanpajları bitti ve baskıya hazır hale geldi.
Tam o sıralarda kurum sponsorluktan vazgeçti ve işe başlamak için verdikleri avansı geri istedi. Doğal olarak -aslında iade edilmemesi gereken- avansları iade etmek zorunda kaldık. Böylelikle büyük heyecanla başladığımız proje rafa kalktı. Zaman içinde, İMOGA‘nın kurucusu sevgili Prof. Süleyman Saim Tekcan, İFSAK başkanı Tanju Akleman beyler de başka sponsorlar bulmak için çok uğraştılar ama malum ekonomik atmosferde projeyi destekleyecek kurum hala bulunabilmiş değil. Bu arada biz de ritmini düşürsek de fotoğraflar üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Restorasyonu biten fotoğraf sayısı şu sıralar 200’e yaklaştı.
FOTOGEN‘in başkanı sevgili İbrahim Göksungur’da benim Şinasi Barutçu arşivi üzerinde çalıştığımı öğrenmiş ve bir sunum yapmamı rica etti. Ben de büyük bir sevinçle kabul ettim. İşte aşağıda bir kaçını göreceğiniz fotoğraflar bu sunumla görücüye çıkacaklar. Sunumda kitap için seçilen 120 fotoğrafa ilave olarak benim seçtiğim 55 fotoğrafı da ekledim ve 175 fotoğraflık bu retrospektifin 18 Aralık’da sunumunu yapacağım.
İlave olarak Halil Nadir Ede Hocam ve Prof. Süleyman Saim Tekcan’da Şinasi Barutçu’yu anlatacaklar.. Katılım dileyen herkese açık ve ücretsiz. Merak edenler ajandasına not alsın.
Kalem, kelam ve selamla..
Tarih: 18 Aralık 2018 Saat 19:30 | FOTOGEN
Yer: Galata Derneği, Galata Kulesi Sokak No: 21 Kuledibi, Beyoğlu
ŞİNASİ BARUTÇU
1906 İstanbul doğumludur.
- Fotoğrafçılığa 1920’de Resne Fotoğrafhanesi’nde karanlık odada Mehmet bey’in yanında çırak olarak başlar.
- 1925-26 döneminde İstanbul Muallim Mektebi’ni bitirerek, aynı okulda öğretmen olarak atanır.
- 1928 yılında gittiği Almanya’da Köln İş Muallim Mektebi ve Bonn Pedagoji Akademisi’nde eğitim görür.
- Leica fotoğraf makinası satın alan ilk Türk’tür.
- 1932 yılında Türkiye’ye döner ve Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü’ne Yazı, Grafik Sanatlar ve Fotoğraf Öğretmeni olarak atanır. Otuz yıldan fazla aynı kurumda çalışır, her yıl sergiler açar.
- Halkevlerinin açılmasıyla fotoğraf amatörleriyle çalışmalar yapar ve ülke çapında fotoğraf yarışmaları düzenlenmesine öncülük eder.
- Yurt içi ve yurt dışındaki yarışmalarda önemli dereceler (1936 Almanya Olimpiyat fotoğraf yarışmasında ikincilik, 1950 Marshall fotoğraf yarışmasında birincilik, ikincilik ve üçüncülük) alır, jürilik yapar.
- Asıl görevine ilave; 1941 yılında Ankara Polis Enstitüsü’nde fotoğraf öğretmenliği, 1943 yılında Basın-Yayın Umum Müdürlüğü’nde Fotoğraf Servisi Şefliği gibi görevler üstlenir.
- 1945’te Cilo dağları ve Reşko zirvesine tırmanması bölgeye ait geniş bir fotoğraf arşivi oluşturmasını sağlar. Safder Sürel ile birlikte Türkiye’nin ilk fotoğraf dergisini (Profesyonel ve Amatörün Foto Dergisi) çıkartırlar.
- 1947’de “Foto Konuşmaları” adlı bir kitap yapar.
- 1950’de uzun süre başkanlığını yaptığı Türkiye Amatör Foto Kulübü – TAFK’ı ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı “Öğretici Filmler Merkezi”ni kurar. TAFK, 1959 yılında kurulan İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatör Kulübü – İFSAK’ın çekirdeğini oluşturmuştur.
- 1955 yılında Adana’da Türkiye’nin ilk renkli fotoğraf sergisini açar.
- 1956’da Ankara’da nin ikinci renkli fotoğraf sergisini yapar.
- 1958’de TAFK, “Fédération Internationale de l’Art Photographique” (FIAP) üyesi olur.
- 1959 yılında onun girişim ve yardımlarıyla Trabzon Amatör Foto Klübü kurulur.
- 1961’de İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Yazı, Grafik Sanatlar ve Fotografi Öğretmeni olarak İstanbul’a yerleşince, İFSAK’a üye olur ve başkanlığa seçilir.
- 1950-1960 yıllarında Ankara, Manisa, Kayseri, Erzurum illerinde dağcılık kulüpleri kurulma girişimleri başladığı dönemlerde Dr. Bozkurt Ergör’ün 1962 yılında İstanbul’da “Türk Dağcılık 2 Kulübü” adı altında kurduğu ve 1972 yılına kadar varlığını sürdüren kulübün yönetiminde de bulunur ve bu çalışmalar ülkemizde ilk özel dağcılık örgütlenmelerinin çekirdeğini oluşturmuştur.
1950’li yıllar fotoğrafçıların Anadolu’nun tozuna toprağına karıştığı, kırsal temalara ağırlık verdiği, aynı paralelde köyünden, toprağından koparak kent kıyılarına vurmuş insanların görüntülenmesine özen gösterdikleri yıllardır.
O yılların egemen toplum ruhu Barutçu’nun, ince duygular içeren, herkesin dikkatini çekmeyen ayrıntılar aracılığıyla bütünü yansıtan, yaşamı yakalamayı amaçlayan fotoğraflarında rahatça okunabilir.
Cumhuriyet döneminde fotoğraf eğitimi, 1932 yılında Almanya’dan dönmesi ve Gazi Eğitim Enstitüsü’ne atanmasıyla başlar. Zorunlu fotoğraf dersi haftada iki saattir. Fotoğrafçılığın ülke çapında yayılması amacıyla idealist bir öğretmen ruhuyla çalışan, yazan, yayınlayan; 1938-1941 yıllarında öğrencileriyle birlikte yurdu bisikletle dolaşan, fotoğraflı yaşam disiplinini yerleştirmeye çalışan, yaşamın ince çizgilerini, saf renklerini, sahip olduğu düşünce ve duygularını, geniş bir dil esnekliği içinde geliştirdiği özgün üslubuyla aktarmayı başarmış çok yönlü bir ustadır. Atatürk’ün dediği gibi; alnında ışığı ilk hissedenlerden olmuştur.
Yaşamı boyunca eğitmen, fotoğrafçı ve sanatçı olarak büyük hizmetler vermiş; Türkiye’de ilk fotoğraf dergisi, ilk fotoğraf kulübü, ilk renkli fotoğraf sergisi onun tarafından gerçekleştirilmiştir. 1970’de resmi görevlerinden emekli olduktan sonra; Amerika’da, La Schenectady’de televizyon çalışmalarını, Westport Famous Photographers School ile Weston Wood’s Studios’da ikonografik film çalışmalarını incelemiştir. 1973 yılından itibaren yurt sathındaki fotoğraf meraklısı arkadaşlarını fotoğraf klübü kurmaları için yönlendirmiş ve Türkiye Foto Dernekleri Milli Federasyonu kuruluş çalışmalarında bulunmuştur.
1975’de oğlu Ergun Barutçu ile birlikte hazırladığı FOTOGRAFİDE KOMPOZİSYON kitabı yayınlanır.
Şinasi Barutçu, Fotogen’in (Fotoğraf Sanatı Derneği) geleneksel hale gelen Şinasi Barutçu Fotoğraf Kupası etkinliğiyle her sene anılmakta ve yaratıcı ruhu yaşatılmaya çalışılmaktadır.
FOTOGRAFİDE KOMPOZİSYON KİTABININ ÖNSÖZÜ
Türkiye’de güzel sanatlarla meşgul olanların çoğunun bir tabanla bir tavan arasında kaldıkları malumdur. Yalnız teknik sahada, ne kadar ileri gidilirse gidilsin, o tavanın aşılmasına imkan olamaz.
Güzel sanatlarda daha yukarılara çıkılabilmesi; ancak, eserlere bir takım manevi kıymetlerin ilavesiyle mümkün olur.
İşte, bahsolunan kademelerin aşılabilmesi için lazım olan; ölçü ve kıymetlerden bir kısmı ve bunların bazılarının da nasıl tatbik olunacağı, bu kitaba alınmış bulunmaktadır. Bu fikirlerin ve verilmiş bulunan örneklerin tetkikiyle, bazı kademelerin kolayca aşılacağına inanmaktayız.
Ancak güzel sanatlarda hamle yapmak için, sadece bu misallere bağlanmak da kafi değildir. Ciddi ve devamlı çalışma, plastik sanat eserlerini ve büyük üstadların fotoğraflarını tetkik ve taklit etme onlardan alınacak ilham ve heyecanla bir çok eser yaratma şarttır.
Burada vermeye çalıştığımız örnekler; plastik sanatların hemen her dalında, doğrudan doğruya veya vasıtalı olarak kullanılabilir. Bundan sonra da; kendi yaptıklarını hemen beğenip, tam olgunlaştığına kanaat getirmemeli ve bu yoldaki çalışmalarını aralıksız devam ettirmelidir.
Şinasi Barutçu, Ergun Barutçu